Senden Benden Bizden #3

Bu serimizin üçüncü yazısıyla sizlerleyim.Biraz işin kolayına kaçan bir durum bu ama sevdim ben bu işi.Bahsetmek istediğim şeylerden kısa kısa bahsediyorum hem ben sıkılmadan yazıyorum hem de okuyanların sıkılmadığını düşünüyorum.Bu serinin diğer yazılarını okurum ben nerdeymiş hanimiş diyorsanız şuraya ve şuraya bakmanızı öneriyorum naçizane.

Bu aralar ne hikmetse Kubrick filmleriyle imtihan içerisindeyiz ev arkadaşımla.Shining’den sonra çok gergindik ama bir yandan da bu filme düzülen övgüleri duyup duyup merak ediyorduk.Gözümüzü karartıp “eahh yeter be izleyelim gitsin artık “dedik.Yanımıza korktuğumuzda sığınabileceğimiz yastık,battaniye,yorgan artık Allah ne verdiyse alıp izlemeye koyulduk.Ama başıma bir şey gelmeyecekse söylemek istiyorum ki ben filmi tutmadım.”Koskoca Kubrick çekmiş nasıl olur da beğenmezsin “diyenlerin kusura bakmamalarını rica ediyorum ve neden sevmediğime dair açıklamalarıma geçiyorum.Bir kere film neyi anlatıyordu belirlemek çok güç.Şiddeti mi,iktidarın vatandaş üzerindeki kirli oyunlarını mı,kimse doğuştan kötü olmazı mı,Alex’i mi bilemedim.Tabi aynı anda bunların hepsinden bahsediyor olabilir ama sanki tüm bunları anlatırken bir şeyler yarım kalmıştı bu yüzden film bittiğinde “eee bu kadar mı ” derken buldum kendimi.Yani ben sevmedim,anlamlandıramadım.Aslında Kubrick filmleri izlerken insanın yanında küçük cep kitabı bulundurması lazım.Kubrick’i Anlama Kılavuzu gibi bir şey basmalılar.O kapalı anlatım,o imgeler,metaforlarla Kubrick amcayı anlamak biraz zor iş.Bir de ne zaman bir Kubrick filmi izlesem içimi deli bir negatiflik,gerginlik kaplıyor ki o hissi de hiç sevmiyorum.Ama Kubrick ile ilk defa tanışacak kimseler beni baz alarak tanışmazlık etmesinler.Yine de görülmesi,izlenmesi,bilinmesi gereken  filmleri var.

Kore Delisi şuradaki yazısından gayet bilgilendirici,gaza getirici bir yazı yazmıştı.Ben de okuyup Junsu beylerle tanışmış bulundum.Tanıyordum da tabi fazla feminen gelmişti bu adamlar bana.Uzaktan uzaktan seviyordum.Grupları,şarkıları,tipleri  so gay durumlarında geziyordu benim için anlayacağınız.Gerçi Kore’de kaç kişi var ki feminen görünmeyen.Neyse işte çingumun sayesinde keşfettikten sonra tabi ki bir egosantrik klişesi olarak ne yaptım şarkısına tık rekoru kırdırmadan durmadım.Hatta Kore ile ilgili şeylerden bahsettiğimde  “onlar ne yeaa,bunları mı dinliyorsun sen” diyen ev arkadaşım bile sevdi.Gerçi artık demiyor alıştı o da çok sevdi.Hatta büyük bir Lee Min Ho,Gong Yoo ve T.O.P fanı olduğunu iddia ediyor . Hatta geçenlerde T.O.P’un fotoğraflarına bakarken yakaladım.Gong Yoo fotoğraflarını bilgisayarına çoktan indirmişti bile.Neyse Tarantallegra çok güzel gelsenize.Çocuğun sesi çok güzel ama hala çok feminen geliyor gözüme.Benim için çok fazla. Yukarıdaki sözleri Tumblr‘dan aldım bu arada.Emeğe saygı.

 Junsu demişken grup arkadaşı Yoo Chun’un dizisinden de bahsedeyim.Aslında uzun uzun tanıtım yazısı yazacaktım dizi hakkında ama bütün bloggerlar gayet güzel güzel anlattıkları için bana gerek yok diye düşünüyorum.Kısaca düşüncelerimi söyleyeyim içimde kalmasın.Sonu biraz saçma geldi ama istediğimiz olduğu için sesimi çıkarmadım.Gerçi dizi fantastik ne olmasını bekliyordum acaba.En başlarda gayet komik giden dizi aralarda içimizi şişirmedi değil.Anası,danası,ninesi işin içine girdi falan olay gereksiz sarktı.Ben arada bırakmayı bile düşündüm ama bırakmaya da kıyamadım.O kadar emek vermişim değil mi? Sonunu getirmek lazım geldi.En başlarda dörtlünün günümüz şartlarına adapte olmaya çalıştığı yerlerde baya yerlere yatarak güldüm.Hong Se Na ile Yong Tae Moo için ağzımı açmak istemiyorum vallahi aşırı küfür yüklemesinden blogumu kapatırlar.Ne lanet,ne gereksiz çiftti onlar.Elime geçseler pataklayacak kıvama geldim ara ara.Ayrıca insanların toptan reenkarne olması nasıl bir saçmalık oğlum yea.Reenkarnasyon ile ilgili azıcık kitap okuyun bir de siz membasında yaşıyorsunuz ben mi öğreteyim size.Dizi bu mantık arama diyorsanız siz de haklısınız.Dizinin sevdiğim bir diğer kısmı ostları oldu.Özellikle de şu şarkı içime işlemedi desem yalan olur.

Bu aralar  K- Pop’u halletmişim  K-Indie K-Rock’a  kafayı  taktım.Mikalzia’nın yazıları bunda etkili oldu desem yeri var.Özellikle şu yazısı beni benden almıştır.Buradaki kimselerin müzikleriyle kafayı yemiş vaziyetteyim.Aşagıdaki amcanın sesi ve müzik özellikle dikkatimi çekenlerden.

He bir de şu abla var.Sesi pek hoş.

Bir yazıyı daha böylece bitirdim hadi  kendinize iyi bakın dostlar.