Şen Ola Harem Şen Ola (işbu bir mim yazısıdır)

Flashback ile bundan 1 öncesine gidelim. 1 yıl önce falan çekik görüp beğeneceksin,beğenmekle kalmayıp bayılacaksın bile deseler hadi ordan der ıslak sopayla döverdim bir güzel.Filmlerini takip ederdim ama böyle arşivsel bilgilerim yoktu tabi ve Asyalılar genel kanının aksine bana asla sevimli gelmezdi.Ben aklımı peynir ekmekle yemişim vallahi şimdi anlıyorum .Şimdi günümüze dönelim ve blogunun başına gelen bu garip egosantrik şimdi size ekserisi çekik olan insanlar için  bir dolu güzelleme yazacak.Filmin sonunu artık size bırakıyorum.He şu yazısında mimi bana paslayan Makino Kok’a teşekkürlerimle.Kim kimin oppası,ajuşisi bilemediğim için şimdiden özür diliyorum hepinizden.

Gong Yoo

Allah allah allah bu nasıl sevmek ,insan değil sanki bir melek şeklinde İbrahim Tatlıses girişimi yaptıktan sonra Gong Yoo yorumlarıma geçiyorum.Allahım bu çipil gözlerle karşısındakine duyguyu böyle kolay geçirebilen bir oyuncu daha izlemedim ben.O gözlerden zaman zaman kibir,zaman zaman aşk,zaman zaman sempati akıyor ve de adamda gram sırıtmıyor,gram sahte gelmiyor.İlk kez Coffee Prince’de izlemiştim yok canım sadece bunda bu kadar iyi oynamış herhalde diye düşünüp diğer filmlerine de bir göz atayım dedim.Hepsinde mükemmel ötesi oynamış.Gong Yoo’cum senin önün çok açık vallahi sen Hollwyood’a git ya da gitme gitme yok yok.İlk gördüğümde gram çekici gelmeyen adamın sonradan listeme  1 numaradan girdiğini göreceğim de varmış.

Lee Dong Wook

Hikaru Kok’un tabiriyle tam bir latin görünümlü Kore erkeği kendisi.My Girl ile tanıyıp eh orada biraz sever gibi olduktan sonra Scent of A Woman’da herkes gibi beni de malum! sebeplerden ötürü bitirmiştir.Bir de namıssız öyle sevimli ki.

Hyun Bin

Hyun Bin’e  ağlama sen ağlama sen haydi biraz gül adlı sabahın köründe aklıma nerden geldiğini bilmediğim bir şarkı armağan ediyorum.Aklımda hep askere giderken ağlayangörüntüsü var ondan zahir.Halbuki bu gamzeli gülüşü ile hatırlamam lazım değil mi? Secret Garden’da ki rolü ile aklımızı başımızdan alan bu adam bu değil mi? Beyaz atlı prens çizgimize yerin bir bakış açısı getiren adam bu değil mi? Gül sen sürekli gül

Kim Bum

Akça pakça oğlan kategorisinden sadece Kim Bum’ı sevdiğimi keşfettim.Zaten meğersem ben oppa değil acuşi seviyormuşun.Bebek yüzlü kız gibi oğlanları ezelden beri sevmem zaten.Haremimde bir tek sana yer olsun istedim Kim Bum bak çizgimden kayıyorum burada kıymetimi bil 😀 Allahım Bof’ta bu çocuğa bakarken içimizde sevgi kelebekleri uçuşmadı değil.En son dizisini de henüz izlemedim ama o kadar vücutlar çalışılıp kilolar verildiğine göre gözümüz bayram edecek demektir Joseph Gordon-Lewitt’in Kore şubesi gibi duran Kim Bum ile.

Takeshi Kaneshiro

Şimdi çekik alemine Winpohu sayesinde girdiğimi söylememe gerek yok değil mi? Bin kere falan söyledim buralardan.Baş kok beni Kore dünyasıyla tanıştırmakla kalmadı bak diğer çekikler de iyidir.Hatta melez(tayvan-japon karması)  olanlar daha da iyidir diyerek bu Takeshi’nin Turn Left Turn Right’ını izletti orada eşsiz bir oyunculuk sergilememekle birlikte hmm oy iyi adammış şeklinde tepkilerime maruz kaldı Takeshi bey.Asıl oyunculuğunu da dün gece Perhaps Love’da gördüm ki artık listeme girmişti bile.Gittim bütün filmlerini indirdim yavaş yavaş tüketmeyi planlıyorum.

Guy Berryman

Aslında kendisi her türlü listeme 1.sıradan girer ama mimin amacı çekik haremi kurmak olduğu için başlara onları yazayım bari dedim.Neyse efendim gördüğünüz dünyanın en havalı,en yakışıklı bas gitaristi olup Coldplay dolaylarında görülmüştür.Ayrıca İskoç topraklarının bir ürünüdür.Bana kalsa tüm Coldplay kimselerini tek tek haremime alırdım ama işte şartlar elvermiyor.Dünya harikaları arasına ha girdi ha girecek şeklinde rivayetler vardır.Kendisini tanıyın ve çok sevin.

Ewan Mcgregor

Bir diğer İskoç olarak haremime Ewan’ı katmasam ayıp olurdu.Siz tabi benim Britanya’nın o civarlarını sevdiğimi bilmiyorsunuz.İskoçların İngilizlerden daha değişik bir havası olduğunu düşünürüm mütemadiyen.Kendisi her ne kadar hayallerimizi süsleyen erkek kalıbını  uymuyorsa da oynadığı rollerle daha doğrusu her role bürünebilmesi ile bendenizin gönlünde büyük büyük, derin derin bir yer edinmiştir.Bir filmde Ewan var diyorlarsa ne olursa olsun gidin o film kötü çıkmaz.Çıkarsa paranızı geri iade ediyoruz.

Jude Law

Jude Law benim çocukluk sevdamdır o yüzden eski anılara saygı kuşağı babında listeye aldım kendisini.İlk sanırım Talented Mr.Ripley’de görmüştüm ve vurulmuştum.Benim için 2.bir arko adam vakası olmuştur yani.Son zamanlarda kendisinde aşırı kötü yaşlanma eğilimleri görsem de her zaman gönlümde olacak Hey Judecum

Colin Firth

Oo ekselansları siz de mi burdaydınız? Harem nedir bildiniz mi? Size tanıtmak için aldım yani buraya başka amacım yok vallahi. İyice British kaynadı listem ama Britishler candır.Colin Firth’i de almadan duramadım.Kendisini hareme almaktan (ne haddimize!) ziyade bir yerde karşılaşsam böyle o konuşsa İngiliz İngiliz üstüne bir de asil işte cennet orası olurdu herhalde.Oyunculuğuna da ayrı hastayım.Long Live the King

Mika

Birleşmiş Milletleri bünyesinde bulunduran bir melez daha.Lübnan doğumlu annesi Lübnanlı ,babası Amerikalı , Pariste büyümüş bir İngiliz kendisi.Üstüne on parmağında zibilyon marifet var keratanın.Şarkıları desen sevinçten zıp zıp zıplatmadan bıraktığını görmedim,duymadım. Sesi de en sevdiğim ses Freddie Mercury kıvamında.Zamanında İstanbul’a gelmişti ama gidememiştim bir daha gelişinde en önde izlemeden bırakmayacağım.İçimdeki fan girl’ü serbest bırakacağım valla.

Mika’dan bir şarkıyla mimi bitiriyorum.Esen kalınız.Mimi de Canlina ve Şizomizo çinguma gönderiyorum.Kolay gelsin çingular vallahi ölümüne zor bir işmiş böyle güzelleme yazmak.