secret garden masal mı gerçek mi
Kore dünyasına giriş derslerine devam niteliği taşıyan 2.dizimi de bitirmiş bulunmaktayım. Gitgide ısınmaya başladım ben bu işe.Kore dizileri zengin oğlan,fakir kız,illa karakterlerden biri veya birden fazlası hastaneye düşecek,birileri hafızasını kaybedecek,zengin tarafın anası mutlaka nemrut olacak herhalde diye düşünmeye başladım ama her ne hikmetse tüm bu klişelere rağmen bu diziyi izlemeden de duramadım.Aşk her daim kendini izlettiriyor demek ki.Anlattıklarım büyük ölçüde spoiler içerebilir,izlemeyenler ona göre gardınızı alın.
Esas oğlumuz Kim Joo Won zengin,kibirlinin önde gideni,ölümüne gerçekçi,Kore’nin büyük alışveriş merkezlerinde birinin başkanı ama tembel mi tembel arada bir işine uğrayan o zamanlarda da herkesi azarlayan,onun dışındaki zamanını muhteşem evinde geçiren bir çılgın.( O ev bende olsa sokağa bile çıkmam ya neyse) Esas kızımız Gil Ra İm ise fakir ama gururlu,aksiyon dolu sahneleri oynama heveslisi bir dublör,sert,azimli ve de çalışkan.Zalim kaderin ağlarını örmesi sonucu karakterlerimiz karşılaşırlar ve Kim Joo Won kızdan görür görmez etkilenir.Sürekli onun deyimiyle bu fakir,eğitimsiz,çirkin olan bu kızı neden düşündüğüne anlam veremez.Sürekli onu düşünüp hayal ettiği sahnelere bayıldığımı da söylemeden geçemeyeceğim adımlara dikkat.Dizi türlü klişeler barındırmasına rağmen Kim Joo Won’un karakteri bu klişeleri göz ardı etmemize yetti de arttı bile.Her dizide gördüğümüz ‘aşıksam tamam,dünyayı bile karşıma alırım’tripleri yoktu en başından beri gerçekçiydi ‘sen benim için geçiçi bir hevessin,senin gibi birine nasıl aşık olabilirim ki,cinderella değil deniz kızı olacaksın’diyerekten niyetini belli etti ve dedim tamam bu adam bizi kendine bağlayacak.Gil Ra Im diğer dizilerdeki salak kızlardan değildi ayakları yere sağlam basan,sağlam yumruk ve de tekme atan(Kim Joo Won çok kerelere tattı o leziz tekmelerden) ,kimseye muhtaç olmadan yaşayan sert kızlardandı.Ama kız sayesinde 2.dizimde korece özür dilemeyi ezberledim,bi yerlerde gerekirse türkçe değil de kafamı eğip korece özür dilerim herhalde.O kadar yer etti dimağımda
Karakterlerimizin başına gelen bunlardan ibaret değil tabi.Birkaç kez beden değiştirme,iki kez hastaneye düşme,yaklaşık 5 kezdi sanırım kaynana çemkirmesi(Gil Ra İm her filmde görebileceğimiz şekilde müstakbel zengin kaynanasından oğlunu rahat bırakması için türlü türlü laflar mı yemedi,para teklifleri mi almadı ama tüm fakir ama gururlu genç kızların yaptığı gibi kabul etmedi),her bir de bir hafıza kaybı yaşandı tahmin edilebileceği gibi.
Oska’dan bahsetmezsem büyük ayıp olur.En başta hallyu starımız Oska’nın türlü star komplekslerini çekeceğiz herhalde dedim,sevmedim ama sonradan en çok sevdiğim karakterlerden oldu.Kim Joo Won’un kuzeni Kore ve kendi deyimiyle Tüm Japonya’nın tanıdığı bir yıldız.Zaten en başta karakterlerimizin tanışmaları Oska’nın yüzünden olmuştur.Gil Ra İm gibi sert bir kızın içinden deli bir fan girl çıkmasına sebep olan da bir yıldız aynı zamanda.Bu durum Kim Joo Won için büyük bir kıskançlık kaynağı da olmadı değil tabi. Kim Joo Won ile pek anlaştıkları söylenemese de birbirlerinin en büyük dostları.Büyük yıldımız aynı zamanda da yürekleri dağlayan bir aşk yaşamaktadır Yoon Seul ile.Yoon Seul en başta zengin koca avcısı gibi gelmişti ama onun da altından bir sürü çıktı,kendini bize sevdirmeyi başardı.
Dizinin sonunu da ayrıca çok beğendim.Genelde evlilik teklifi edilir ve orada bitirilir dizi ya da film.Ama ben hep ondan sonrasını merak eden izleyicilerdenim ve burda daha sonrasını göstermelerine,çocuklarına,aşklarının aynı şekilde devam etmesine bayıldım.Bu diziyi sabaha kadar anlatabilirim ama şimdilik benden bu kadar esen kalınız.
ne güzel anlatmışsın kok 🙂 valla şuan diziyi tekrar izlemek istedim ne çok özlemişim ben bu diziyi 🙂
kim joo won ‘un adımlarına mı hasta olmadım ,tekerlemesini ezbere söylemeye mi çalışmadım , o pahalı eşofmanın etiketini gösterirken yerlere mi yatmadım hele hele üstü pislenmesin diye başka bir adamın üzerine yattığında karnıma ağrılar mı girmedi 🙂
oska vardır ki candır can 🙂 secret gaden hafız kaybı olayını da güzel işlemiştir çünkü adam 21 yaşında bile gıl raim e aşık oldu 🙂 hafızasını kaybetse bile aynı adam 🙂
ahh ahh kim jo won diyorum bize de bir kim joo won yada goo jun pyo diyorum valla kibritçi ız olmaktan sıkıldım artık sinderella olsak 🙂
http://winpohu.wordpress.com/2011/01/24/secret-garden-masalimsi/ bu da benim yazım o replikleri falan hatırladım şimdi 🙂
sağol varol kok.Ben de hızımı alamadım son bölümü yeniden izliyorum.biz cindirella olmayı da kibritçi kız olmayı da masallara,dizilere,filmlere bırakıp izlemekle yetinelim.bizim için en iyisi o olur.Senin yazını da okudum bittabi.Sen masterım olduğun için bu kore işlerinde parlatmışsın diziyi yazılarınla maşallah 😀 önerdiğin yeni dizilere devam.viva kdrama diyorum 😀
Öncelikle blog dünyasına hoşgeldin egosantrik! 🙂
Kore dizilerinin klişelerini iyi yakalamışsın 😀 Gerçekten de fakir kız-zengin erkek, karakterlerden birinin mutlaka hastaneye düşmesi, hafıza kaybı vs vs Kore dizilerinin olmazsa olmazlarından 😀 Ama yine de bayıla bayıla izliyoruz, orası ayrı 😀 Bu arada belirteyim, Secret Garden aslında bu klişeleri en az miktarda kullanan dizilerden biridir. Daha doğrusu klişeleri kullanır, ama çok farklı bir biçimde kullanır: Mesela normalde esas oğlan fakir kıza aşık olunca “hieyyyt, artık bütün dünya bana karşı bile olsa ben senden vazgeçmemm!” diye haykırırken burda hiç de öyle olmadı senin de fark ettiğin gibi. 😀 Joo Won en baştan kıza “ben senle bir ömür geçiremem” diye açık açık söylemişti, ki bu sahneleri izlerken Kore dizilerinden böyle bir şey beklemediğim için ağzım açık kalmıştı! 😀 😀 O yüzden güzel seçim diyorum. Böyle kaliteli dizilerle devam ettikçe Kdramaları daha çok seveceğine eminim. İyi izlemeler ^^
Çok çok teşekkür ederim.Hoşbulduk hikaruivy 😀 Klişeleri göz ardı edelim diye herhalde erkek oyuncu seçimlerini nasıl yapacaklarını biliyorlar.Bu koreliler pek çakalmış 😀 Henüz 2.dizimi izlediğim için siz üstadlarım gibi konuşamam ama klişelerden bir türk filmi tadı yakalamadım değil.birileri kör falan da olsaydı tam türk filmi olacaktı ama neyse ki dozunda klişeler vardı.Secret garden zaten çok farklı dendiği için koşarak izledim çok da beğendim 😀 Sizin harika önerilerinizden yararlanıyorum çok güzel şeyler yazıyorsunuz bloglarda,hepsini izlemek istiyorum valla 😀 tekrar teşekkürler 😀
Çok güzel anlatmışsın ellerine sağlık 🙂 2010 en iyi dizisi en sevdiğm dizilerden birtane…. ne kadar harika güzel mükemmel bir diziydi çok severek izlemiştim dizinin en unutulmaz karekteri tabiki Kim Joo Won bir insan ancak bu kadar güzel sevebilir Tabiki Goo Jun Pyo’dan sonra :))) dizinin en güzel yanı aşk üçgeninin olmaması genellikle Kore dizilerinde çok rastlanan bir durum ama Secret Garden’de bu yoktu yan karekterleriyle senaryosuyla müzikleriyle unutulmazlar arasına giren dizi tabiki Hyun Bin’in yıldızını birkez daha parlatan dizi 🙂
Ben izlediğim dizilerin hepsine bayıldım.bitince de çok üzülüyorum zaten.Yeni bir tanesine başlarek çok zorlanıyorum ama sonra onlara da bayılıyorum.Bendeki psikoloji mükemmel:D 😀 Hyun Bin nasıl bir oyuncuymuş şapka çıkartıyorum.O asansös sahnesinde benim ciğerim şişti valla.dedim gidiyor adam 😀 Ama o saç stili nedir arkadaş bile bile kendilerini çirkinleştiriyorlar herhalde. Zaten herkes bu dizinin ne kadar farklı olduğundan bahsediyor haklılar da sonu da özellikle kore dizilerinden farklı.Bir son var en azından 😀 Kore dizisi klişelerini yavaş yavaş çözüyorum bende nerde ,ne olacak diye tahmin yürütebiliyorum henüz.Hyun Binle burda tanıştık devamı da kesinlikle gelecek.Teşekkür ederim tekrardan yorumlarına.Çok seviniyorum böyle olunca 😀 😀
haha izledikçe Kore dizilerinin klişelerini göreceksin ama o klişeleride sevdiriyorlar o saç sitili iyi gitmişti Kim Joo Won’a 🙂 yazdığın diziler benimde çok sevdiklerim bu güzel yazılara yorumsuz kalamazdım sen yaz ben yorumumu eksik etmem :))
Daha çok yolum var çok :Dt ek kusuru saçları olsun,sorun değil. izlediklerimi yazmaya çalışıyorum işte 😀 devamı gelecek inşallah.
diziden sonra en çok aklımda kalan kelimeler “hantaaaam hantaaaaam” olmuştu 😀 çok güzel anlatmışsın diziyi 🙂
K-drama klişelerine farklı bir bakış açısı kazanmıştım bu diziyle 🙂 Hyun Bin’in çığlık attığı sahnelerde gülmekten yerlere yatmıştım yaa, nasıl tatlı bir adam o^^ ama bu dizide aşırı zayıflığıyla bir eksi not almıştı benden, ilk sahnede görünce “yavrum noldu sana kim eritti seni böyle??” demiştim içimden 😛
bu arada Oska’ya da hayran oldum, bakışları mükemmel insan çok sevimliydi yaa 😀 Gil Ra Im yanlışlıkla poposuna dokunduğu zaman diğer tarafını uzatmıştı ya, oraya da dokunman lazım diye, deliiii 😛 😛
ahahah gülmekten öldüm çingu 😀 Çingu diyebilirim di mi 😀 Benim aklımda kalan şey sürekli söylediği tekerlemeydi,herkes gibi ezberlemeye de çalıştım ama pek başarılı olamadım.
Çığlık sahneleri beni yerlere yatırıyordu.Sen koskoca alışveriş merkezinin başkanı ol,kibirlilikten öl,bit sonra hoppala paşam ruhlar değişsin utangaç genç kıza dön.Allahın sopası yok işte hyun bin.Diğer hallerini bilmediğim için zayıflama konusuna yorum yapamayacağım.Ama saçlarına takığım ne güzel adamsın o saçlar ne yahu 😀
Oska’yı en başta hiç sevmedim bu amca kim ya nereye yerleştirecekler ki bunu dedim ama dizi bitince en sevdiğim karakter o oldu.Ahaha deli ki ne deli 😀
Hoşgeldin çingu,sefalar getirdin.Teşekkürler yorumuna da yeni okuyucu candır 😀
tabisi çingu diyebilirsin, en sevdiğim korece kelimedir 🙂
o tekerlemeye ben de bayılıyorum yaa, ama aklıma T.O.P geliyor düşününce 😀 eğer izlemediysen BigBang grubunun Secret Garden parodisini tavsiye ederim mutlaka izle 🙂 emin ol gülmekten yerlere yatarsın 😀 youtube’ta “secret bigbang” yazarsan hemen çıkar karşına 😀
bir de “munja wa shoong” melodisine hastayım hatta telefonuma indirdim mesaj gelince ben de Gil Ra Im gibi oluyorum “munja wa shoong, munja wa shoong” 😀 😛
aaa izlemedim hemen gidip bakayım çingu.Sağol varol:D
Winpohu sağolsun indirmişti bana da attı ben de mesaj gelince Gil Ra İm oluyorum.Evdekiler deli diye gülüyorlar bana 😀 😀